KADINA KARŞI EŞİTSİZLİK VE ŞİDDET NEREDE BAŞLAR?


Kadına yönelik şiddet, dünyanın her yerinde kadınların yaşadığı ortak bir sorundur. Yapılan

çalışmalar, Brezilya’dan Ürdün’e, Ruanda’dan İngiltere’ye kadınların, ailede, sevgililik

ilişkisinde, işyerinde, sokakta ve eğitim kurumlarında yaygın olarak farklı şekillerde şiddet yaşadığını ortaya koymaktadır

Aile içi şiddet kadın-erkek eşitsizliğinden doğup, beslenir.

Aile içi şiddet coğrafi sınır, yaş, ırk ya da herhangi bir etnik kökene mal edilemez.

Her ailede ve her türlü sosyal çevrede kendini gösterir, biz kadına yönelik aile içi şiddetle mücadelenin kadın erkek ayrımı gözetmeksizin, herkesin temel haklarının gözetildiği daha adil bir topluma ulaşmamızı  sağlayacağına inanıyoruz.

Oluşturulacak etkin kamusal ve sosyal destek mekanizmalarının varlığından güç alan, hak bilgisine sahip, kararlı insanların tutum alış ve mücadeleleri ile kadına yönelik şiddetle mücadelede  önemli ilerlemeler kaydedilecektir.

Kadına Yönelik Şiddet Tanımı

Birleşmiş Milletler’in (1993) kabul ettiği Kadınlara Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi’ne göre “Kamusal ve özel alanda gerçekleşen, kadınların fiziksel, cinsel, duygusal zarar görmesiyle sonuçlanan ya da sonuçlanması muhtemel olan, her türlü cinsiyet temelli şiddet eylemi veya bu eylemin yapılacağına dair tehdit ya da zorlama ve keyfi olarak özgürlüğün kısıtlanması” olarak tanımlanmaktadır.

 

Kadına yönelik şiddet,

  • Cinsiyete dayalı, kadın üzerinde baskı ve üstünlük kurmayı amaçlayan; tehdit, dayatma ve kontrol içeren; psikolojik, cinsel, ekonomik, fiziksel zararla sonuçlanan, kadının insan haklarını ihlal eden her türlü eylemdir.
  • Aile içinde şiddet, kadın ve diğer tüm aile üyeleri için meşru kabul edilmektedir:

Aile içinde şiddet, bireysel nedenlerden öte sistemlerle açıklanabilecek bir olgudur. Buna göre erkeğin uyguladığı şiddetin nedeni;

*Cinsiyetin toplumsal hayattaki eksik ve kusurlu yapılanışı

*Erkeğin kadından üstün olduğu fikri

*Erkeğin kadının üzerinde baskı kurmasının doğal bir hak olduğu inancı.

*Kadının yaşadığı şiddetin sorumlusu olarak görülmesi

*Hak edildiği inancıdır.

 

NEREDE Şiddete Uğruyoruz?

Kadınlar, evlerinde, aile içinde, ev dışında sokakta, toplu taşıma araçlarında, iş yerlerinde, hastanelerde birçok yerde şiddete maruz kalabilirler.

 

KİM bize şiddet uyguluyor?

Şiddet hiç tanımadığımız yabancılardan; formel ilişkiler içinde şeflerimizden, patronlarımızdan, öğretmenlerden, doktorlardan, hemşirelerden; yakın ilişkilerimizde ailemizdeki eş, baba, erkek kardeş vb. kişilerden de gelebilir.

 

KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN ÇEŞİTLERİ

Kadına yönelik şiddet sadece fiziksel değil; psikolojik, cinsel ve ekonomik görünümleriyle de kadınların hayatını etkilemektedir.

 

Psikolojik Şiddet:

Kadına bağırmak, hakaret etmek, aşağılamak, başka kadınlarla kıyaslamak, korkutmak, kıskanmak, kadının nasıl giyineceğine, kadının nereye gideceğine, kimlerle görüşeceğine karar vermek, kadına veya çocuklara zarar vermekle ya da öldürmekle tehdit etmek, kadının diğer insanlarla ilişkilerini sınırlamak, kadının kendini geliştirmesine engel olmak, yaşadığı şiddetin sorumlusu olarak onu görmek, kültürel farklılıklarını reddetmek ya da bastırmaya çalışmak ve bu gerekçeyle kadına kötü muamelede bulunmak.

 

Cinsel Şiddet:

Kadını istemediği yerde veya istemediği zamanda ve istemediği biçimde cinsel ilişkiye zorlamak,

Çocuk doğurmaya zorlamak,

Kürtaja zorlamak,

Fuhuşa zorlamak,

Cinsel organlarına zarar vermek,

Cinsel özellikleri bakımından başka kadınlarla kıyaslamak.

 

Fiziksel Şiddet:

İtip kalkmak, tokatlamak, tartaklamak, tekmelemek, kesici ve vurucu aletlerle ya da yakıcı maddelerle bedene zarar vermek, sağlıksız koşullarda yaşamaya mecbur bırakmak, sağlık hizmetlerinden yararlanmasına engel olmak suretiyle bedensel zarara uğratmak.

 

 

KADINA YÖNELİK ŞİDDETİN NEDENLERİ

 

Şiddet Uygulayanlar ve Şiddete Maruz Kalanlar için Risk Faktörleri:

 

Kimler şiddet uyguluyor?

Kadına yönelik şiddet uygulamanın normal olduğu bir kültürde yetişmek,

Düşük eğitim seviyesine sahip olmak,

Çocukluk döneminde şiddete maruz kalmak,

Çocukluk döneminde kadına yönelik şiddete tanıklık etmek,

Alkol bağımlılığı, antisosyal kişilik özellikleri,

Çok eşli olanlar ve kadınlar tarafından sadakatsizlikle suçlananlarda şiddet davranışı daha sık görülmektedir.

 

Hangi kadınlar daha çok şiddete maruz kalıyor?

Daha önce şiddete maruz kalan kadınlar,

Düşük maddi gelire sahip kadınlar,

Düşük eğitim seviyesine sahip kadınlar,

Evlilik sorunları yaşayan kadınlar,

Boşanmış veya boşanmak üzere olan kadınlar,

Kendisi de çocuklarına ya da diğer insanlara şiddet uygulayan kadınlar…

 

Kadına Yönelik Şiddetin Sonuçları

Kadına yönelik şiddet sonucunda kadınların bedensel, ruhsal, cinsel ve üreme sağlıkları bozulmaktadır.

Annelerine uygulanan şiddete tanık olan çocukların ruh sağlıkları bozulmaktadır. Bu çocuklar da şiddet uygulayan kişiler olma riskini taşımaktadırlar.

Kadınların şiddete uygulaması kadınlarda depresyon, şizofreni, iki uçlu bozukluk gibi birçok ciddi ruhsal hastalığın görülme sıklığını artırmaktadır. Özellikle, panik bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu, korkular kaynaklı anksiyete bozuklukları, depresyon gibi hastalıklar kadınlarda erkeklerden daha sık görülmektedir. Kadınlar erkeklerden üç kat daha fazla intihar girişiminde bulunmaktadırlar.

 

Ailede şiddete maruz kalmış kadınlar genellikle benzer duygusal süreçler yaşarlar. Her bir aşamada yaşanan şiddete ilişkin farklı bir düşünce biçimi hakimdir. Şiddete uğramış ve hırpalanmış kadınlar tarafından yaşanan olaya yönelik ise benzer duygu durumları yaşanmaktadır, öncelikle inkâr etmek, inkarın ardından yaşanan suçluluk duygusu, şiddetin sıklığı ve türüne bağlı olarak gelişen ve aradan geçen zamanla kazanılan aydınlanma evresi olarak adlandırılabilecek farkındalık kazanımı veya farkına varma, bu süreci takip eden ve zamanla oluşan sorumlu arama ve sorumlu hissetme sürecidir.

 

Kadına Yönelik Şiddetin Çocuğa Etkileri:

  • Fiziksel şikâyetler,
  • Uyku ve yeme bozuklukları,
  • Altını ıslatma,
  • Gelişim geriliği,
  • Terk edilme korkusu,
  • Öldürülme korkusu
  • Anne babasının birbirini öldüreceği korkusu,
  • Öfkelenme
  • Başkalarının öfkelenmesinde korkma,
  • Anksiyete
  • Güvensizlik,
  • Çaresizlik,
  • Suçluluk,
  • İhmale ve istismara açık hale gelme

 

Kadına Yönelik Şiddetin Kadına Etkileri:

  • Utanma,
  • Suçluluk,
  • Öfke ve şiddet uygulama,
  • Yalnızlık-başarısızlık-yetersizlik-güvensizlik-değersizlik hissi,
  • Düşük benlik saygısı-kendine güvensizlik,
  • İnkar,
  • Kendinden memnuniyetsizlik,
  • Kaygı,
  • Konsantrasyon güçlüğü,
  • Yeme- uyku bozuklukları,
  • Madde bağımlılıkları,
  • Fiziksel şiddete bağlı rahatsızlıklar,
  • Kronik ağrılar,
  • Cinsel bozukluklar,
  • İşsiz-parasız kalma
  • İntihar etme fikri…

 

Kadına Yönelik Şiddetin Toplumsal Yaşama Etkileri:

  • İntihar eğilimlerinde artış,
  • Cinayet,
  • Taciz- tecavüzün artması,
  • Suça eğilimin artması,
  • Verimliliğin azalması,
  • Yaşam kalitesinin düşmesi
  • Demokratik süreçlere katılımın azalması,
  • Toplumsal gelişimin yavaşlaması,
  • Şiddetin etkilerinin kuşaktan kuşağa aktarılması…

 

 

 

Yararlanılan Kaynak:TPD Kadına Yönelik Şiddeti Önleme Görev Grubu Raporu (2012).

 

(Yazan: Seçil SEZEN)

 

 

 

Yazar: admin