KADININ İNSAN HAKLARI EĞİTİM PROGRAMI

   

Kadının İnsan Hakları Eğitim Programını tasarlayan kurum

KİHEP programı, KADININ İNSAN HAKLARI/YENİ ÇÖZÜMLER DERNEĞİ’NİN tasarladığı bir programdır. Bağımsız bir kadın sivil toplum örgütü olarak 1993 yılında kurulmuştur. Kurulduğu günden bu yana yaptığı aktivizm, savunuculuk ve dayanışma ağları oluşturma çabaları ile Türkiye’de çeşitli reformlara, hak bilincinin yaygınlaşmasına ve kadının insan haklarının hayata geçirilmesine katkıda bulunmuştur. Bu doğrultuda Müslüman toplumlarda cinsel ve bedensel hakların ilerlemesi için ulusal ve uluslararası kurumsal ortaklık ve çalışmalara imza attığı gibi Birleşmiş Milletler düzeyinde kadının insan hakları konusunda  ülkemizi temsil etmiş ve çeşitli ödüller almıştır. Ödülleri arasında en dikkat çekici olan birkaç tanesi; 1999 yılında Uluslararası Kadın Kalkınma Örgütü’nün (AWID) öncü çözümler ödülü, 2007 yılında Müslüman ülkelerde kadınları cinsel, bedensel ve doğurganlık hakları konusunda bilinçlendirmesi ve örgütsel ağ oluşturması dolayısıyla GRUBER VAKFI Uluslararası Kadın Hakları ödülüne layık görüldü. 2005 yılından bu yana da Birleşmiş Milletler’in (BM) Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC) ödülüne layık görüldü…

KADININ İNSAN HAKLARI YENİ ÇÖZÜMLER DERNEĞİ’NİN BAŞLICA ÇALIŞMA KONULARI

  • Kadınların insan hakları konusunda yaşadıkları sorunları ve olası çözümleri araştırmak
  • Ulusal ve uluslararası düzeylerde karar mekanizmalarını etkilemek
  • Kadınların insan hakları konusunda ulusal ve uluslararası eğitim programları geliştirmek ve uygulamak
  • Kadın girişimlerine yönelik örgütlenmeyi ve cinsiyet ayrımcılığına karşı çıkabilmeyi destekleyecek yayın ve araçlar hazırlamak
  • Türkiye’de bölgesel düzeyde (Ortadoğu/Kuzey Afrika ve Güney/Güneydoğu Asya) ve tüm dünyada demokrasi, kadın ve insan hakları konusunda çalışan sivil toplum örgütleri arasında etkin dayanışma ağları kurulmasına katkıda bulunmak

KİHEP’İN KISA TARİHÇESİ

KİHEP Türkiye’de kadınların daha da güçlenmek ve haklarını öğrenmek bakımından ihtiyaç duyduklarını dile getirdikleri bilgiler temelinde hazırlanmış bir programdır. 1995’ten bu yana 20 yılı aşkın bir süredir aralıksız uygulanışı itibarı ile Türkiye’deki en yaygın ve kesintisiz sürdürülmüş programlardandır.  KİH/YÇ daha fazla kadına ulaşmak amacıyla KIHEP çalışmasını Başbakanlık Çocuk Esirgeme Kurumu ile ortak yürüttü. Yanı sıra pek çok belediye ve kadın örgütleriyle protokollü ve protokolsüz biçimde işbirliğine gitti. KİH/YÇ 2012’den itibaren belediyelerin kadın danışma merkezlerinde veya sosyal yardım birimlerinde çalışmakta olan kadın çalışanlarına yönelik eğitici eğitimi düzenleyerek belediyelerle işbirliği başlattı. Halen çoğunluğu İzmir Menşeili 25 belediye ile çalışmalar yürütmekte; dokuz belediye ile kurumsal işbirliği temellinde çalışmakta. Bunlar; İzmir Güzelbahçe belediyesi, Seferihisar Belediyesi, Balçova Belediyesi, Gaziemir Belediyesi, Karşıyaka Belediyesi, Karabağlar Belediyesi, Aydın Kuşadası Belediyesi, İstanbul Kadıköy Belediyesi, Ankara Çankaya Belediyesi… Ayrıca KİHEP Uluslararası Çalışma Örgütü (İLO) Türkiye Ofisi ile 2008 yılından bu yana meslek eğitimi kurslarına katılan veya işte çalışan kadınlara yönelik de uygulandı.

            1993-1994 yılları arasında bir grup akademisyen ve kadın hakları aktivistince devlet kurumlarına, sivil toplum dernekleri, halka ve köylü kadınlara anketler uygulanmış ve kadınların haklarından haberdar olmadıkları sonucu çıkmıştır. Bunun üzerine İlk KİHEP pilot uygulamaları 1995 yılında İstanbul Ümraniye ve Gülsuyu semtlerinde gerçekleşti. İkinci pilot uygulama ise 1996-1997 arasında Diyarbakır, Şanlı Urfa ve Gaziantep’te gerçekleşti. Program 1998 yılından itibaren 14 yıl boyunca Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ortaklığında sürdürülerek Türkiye’nin kırk iki ilinde 7.500’ün üstünde kadına ulaşıldı… Günümüzde bu rakam 15.000 aşmış bulunmakta ve program Türkiye’nin 59 vilayetinde uygulanmış vaziyette.

               Ayrıca programı tasarlayan KIH/YÇ 20 yıl içerisinde değişik zaman aralıklarında uyguladıkları ve uygulattıkları KIHEP programının toplumsal yaşama ve kadının statüsüne etkilerini ölçmek için çeşitli istatistiki verilerden yararlanarak bağımsız değerlendirme araştırmaları yaptılar. 1995-2003 / 2005-2011 / 2013-2015 tarihleri arasında yaptıkları bu bağımsız değerlendirme araştırmaları sonrasında KİHEP çalışmasının sonuçları şöyle olmuştur:

  • Katılımcılar, KİHEP sonrasında hakları ile ilgili bilgi ve anlayışlarının arttığı ve bu hakları destekleyen ulusal ve küresel örgütler olduğunu öğrenmekten memnun olmuşlardır.
  • Katılımcıların olağanüstü ölçüde özgüven kazandıkları, kadın erkek eşitsizliğinin bilincine vardıkları ve kadınlarla dayanışma konusunda olumlu bir yaklaşım geliştirmişlerdir.
  • Artık sorunların kendi kusurlarından kaynaklanan kişisel sorunlar olmadığının, belli bir tarihi ve toplumsal içeriğe dayalı cinsiyet rollerinden kaynaklandığının ve dolayısıyla değiştirilebilir olduğunun farkına varıyorlar.
  • KİHEP’in aile içinde daha demokratik bir yapının oluşmasına ve eşlerin karar alma güçlerini tanıyan daha eşitlikçi bir düzene varılmasında etkili olduğu gözlendi.
  • Katılımcılar, çocuk hakları ve toplumsal cinsiyet konusunda duyarlı ebeveyn olma konusunda bilgileniyor. Çocuklarının hakları olduğunu öğreniyorlar, çocuklarına daha saygılı yaklaşıyorlar. Ayrıca anne olarak kızlarına karşı ayrımcılık yapan ve erkek çocuklara daha fazla hak tanıyanlar, bunun farkına varıp davranış değişikliğine gidiyor.
  • Kadının insan haklarının uygulanmasında katılımcılarda değişiklik görülüyor. Öğrenmenin hatta tutum ve algılama değişiklerinin eyleme kendiliğinden dönüşmediği düşünüldüğünde programın bu etkisi büyük önem taşıyor.
  • Katılımcı kadınlar fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddete karşı mücadelede birbirlerine destek oluyor ve şiddeti durdurma konusunda etkili oluyorlar.
  • Cinsellik ve doğurganlık haklarını program sonrasında daha fazla kullanabiliyorlar.
  • Katılımcıların ifade özgürlüğü artıyor.
  • Katılımcılar eğitim programından sonra yarım kalan eğitimlerine dönmek için cesaretlendiklerini, ortaokul veya lise bitirmeye giriştiklerini, üniversitede pedagoji veya İngilizce kurslarına veya meslek edinme kurslarına katılmaya başladıklarını belirttiler.
  • Katılımcılar ev içindeki karşılıksız emeklerinin değerini anladıklarını ve bu farkındalığın kendilerine güç kattığını ifade ediyorlar. Programın sonrasında ücretli olarak ya da kendi işlerini kurarak çalışma yaşamına katılmak için girişimde bulunuyorlar.
  • Türkiye’de ve dünyada yaşananları izlemeye başlıyorlar. Siyasetin yalnızca erkeklere mahsus bir alan sayılmasına karşı çıkıyorlar.
  • Programın ana amacı olan yerel örgütlenmeyi teşvik etmek konusunda, Türkiye’de örgüt kurma ve bir örgüte üye olmanın güçlükleri ve yarattığı korku göz önünde alındığında başarı olarak değerlendirilebilir. Örgütlenme sadece bir örgüte üye olma olarak düşünülmüyor, tüm tabanda örgütlenme biçimlerini (düzenli toplanan gruplar kurmak, konferanslar, çalışma atölyeleri gibi etkinlikler düzenlemek; kampanyalar ve kermesle gibi düzenli faaliyetlere katılmak; faaliyet grupları oluşturmak; yeni örgütler kurmak) kapsıyor.

 

                  Başta toplumsal cinsiyet eşitliği ve aile içi şiddet konuları çerçevesinde kadına dair pek çok alanda 10 yılı aşkın bir süredir faaliyet yürüten GÜNEBAKAN KADIN DERNEĞİ olarak ulusal/uluslararası camiada büyük saygınlık kazanmış KİH/YÇ Derneğinin uzman kadrosuyla hazırladığı, deneyimle zenginleştirdiği, 20 yılı aşkın bir süredir istikrarla uyguladığı ve uygulattığı KİHEP gibi bir projeye katılım sağlayarak bu projenin Mersine Taşınmasına öncülük eden sayılı sivil toplum kurumlarından biri olduk. Geçen yıl ilkini düzenlediğimiz KİHEP çalışması üzerine bir bağımsız değerlendirme yaptığımızda biz de şu sonuçları elde ettik:

Kişisel gelişim ve moral değerlerdeki yükseliş

3.grup çalışmasından itibaren kendini tanımaya başladığını belirtenler oldu.

Moral değerler arasında en çok gelişimi gözlenen, özgüven artışı. 3.5.7.11. grup çalışmasından 15. sine kadar değişik aşamalarda artarak gözlendi.

4.9.11. grup çalışmasından 16. grup çalışmasına kadar değişen zamanlarda Bireysel cesaretinin arttığını söyleyenler vardı.

                 7.Grup çalışmasında artık sınır koymayı öğrendim diyen bir kadın oldu. 9. Oturumda da haksızlık karşısında artık kendimi savunabiliyorum, bir şey söyleyeceğim zaman çekinmiyorum benzeri sözler söyleyen iki kadın oldu.

         8.Grup çalışmasında artık kendimi güçlü hissediyorum diyen bir kadınla karşılaşıldı. Aynı oturumda bir başka kadın da bu halini ilk defa eşime karşı çıktım şeklinde dışa vurdu. 11. oturumda her grup çalışmasında biraz daha güçleniyorum diyen bir kadın oldu. Yine aynı oturumda bir kadın, ‘kocam şaka yaptığında hoşuma gitmiyorsa artık ikaz ediyorum’, diyerek güçlendiğini yansıttı. 11.oturumda başka bir kadın da dolaylı bir biçimde güçlendiğini, ‘artık yanlışlarını gördüğümde başkalarını kırmayım diye söylememezlik etmiyorum, gitmek istediğim yere gidiyor, istemediğim yere gitmiyorum’ şeklinde ifade etti.

              Grupta kaynaşma 3. Grup çalışmasından itibaren başladı. Bunun temel belirtilerinden biri kadınların giderek konuşkan olmaya başlaması. İlerleyen oturumlarda gerek duygu, düşünce ve fikirlerini belirtirken, gerekse deneyim aktarımı yaparken birbiriyle yarışır konuma geldiler. 13. haftadan sonra grupta birlik ve beraberlik bilinci geliştiğini söyleyenler oldu.

              Kadınların iletişim becerilerinde gözlenen artış da kişisel gelişim hanesine yazılabilecek bir durum. İletişim oturumlarından sonra özetle artık susmuyorum, birçok ortamda fikrim neyse onu söylüyorum benzeri açıklamalar yapan üç kadın oldu. Ayrıca çatışmanın olduğu yerde çözümün mümkün olduğunu söyleyerek iletişimde bakış açısı değişikliği yasadığını gösteren bir kadın oldu. 7.8.9.oturumlarda konuşulurken neye dikkat edilmesi gerektiği, nasıl bir üslupla konuşulması gerektiğini öğrendim diyen kadınlar oldu. Genel olarak iletişim konusundaki belli başlı eğilim kendisini sorgulamak ve eleştirmek yönündeydi. 10.oturumunda çevresiyle ilişkilerinde gelişme olduğunu söyleyen kadın oldu.

          Grup çalışmalarının kadınların moral değerlerinde yaptığı artışın bir başka tezahürü de yaşadıkları tatmin ve rahatlama duygusu… Bu anlamda kadınlar ilk,  7. Grup çalışmasından sonra geri bildirim vermeye başladılar. Bu oturumda, grup çalışmaları çok verimli, terapi gibi diyenler oldu. Hafifledim diyenler oldu. Enerjim artık daha farklı; sizlerin arasına gelince güçleniyorum diyen…9. Oturumda artık kendimi çok pozitif hissediyorum, 11.oturumda eskiye oranla daha moralliyim diyen oldu. Yine 11.oturumda, her şeye negatif bakıyordum; artık pozitif diyen oldu. 12. oturumda bir kadının, ‘her şeye negatif bakıyordum; artık pozitif… Arkadaşlardan güç alıyorum’ şeklindeki bir açıklamasının gidişatın bu yönde olduğunu desteklediği görülüyor. 12. Oturumda her grup çalışmasından sonra bir coşku yaşıyorum şeklinde geri bildirim veren oldu. 13.oturumda çok mutlu oldum, 15. oturumda, burada olmak bana çok iyi geliyor; büyük bir coşkuyla geliyorum, 7.oturumda burada fikir jimnastiği yapıyor gibiyim, bu bana iyi geldi diyen bir kadın oldu. Yine aynı oturumda haftada bir gün, bu birkaç saatlik zaman dilimlerini kendime ödül olarak görüyorum, burada dinleniyorum. 16. oturumda kendimi çok kapatmışım bunu anladım, her grup çalışmasında daha aktif bir insan olmam ve kendimi ifade edebileceğim ortamlarda daha çok olmam gerekiyormuş diyerek, kendiyle iletişim çerçevesinde yüzleşen kadın oldu.

Hak bilincinin gelişimi ve eleştirel bakış edinme

5.oturumda sosyal medyada çıkan kadınlarla ilgili haberlere artık dikkat kesildiğini söyleyerek bu anlamda bir duyarlılaşmaya uğradığını dışa vuran bir kadın oldu. 6.oturumda kaderci düşünce karşısında netleşerek, mücadeleciliğin altını çizen bir kadın oldu. Yine aynı oturumda daha önce görememişim bazı şeyleri; şimdi fark ettim ve onlara dair düşünmeye başladım, diyen bir kadın oldu. 10.oturumda eşinin ve ailesinin toplumsal cinsiyetçi bakışına eleştiriler getirenler oldu. Yine aynı oturumda cinsiyet eşitsizliğinin her yerde olduğundan yakınan kadınlar oldu. Buradaki bilgilerin yarattığı farkındalıkla 15 yıl önce karşılaşmamış olmaktan çok hayıflanan bir kadın oldu; çocuklarını bu doğrultuda yetiştirmek isteğiyle… Toplumsal sistemin kadın cinselliği üzerine kurulduğu tespitine varıp buna tepki duyan kadınlar oldu. Beyinlerini çok baskıladıklarını düşünüp buna tepki duyan kadınlar vardı.

Haklarından ve bu konuda örgütlü çalışan kadınların varlığından haberdar olduktan sonra tutum ve düşüncelerde beliren değişim

3.oturumda hak savunuculuğu yapan kadınların varlığından haberdar olmanın kendisini iyi hissettirdiğini söyleyen bir kadın oldu. 6.oturumda mücadeleci kadınların topluma çok şey kazandırdığına inanıyorum diyerek bu yönde değişimini bildiren, yine 6.oturumda kadının eğitim ve sosyal hayata katılımını önemsiyorum, bilmediğim çok şey olduğunu öğrendim diyen kadın oldu. 4.5.ve 7.oturumlarda kadınlar için çok çalışıldığını görüyorum, artık kendimi daha güvende hissediyorum benzeri şeyler söyleyenler oldu. Toplamda da kadınların haklarıyla ilgili öğrenme isteklerinde artış olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca durumları kötü olan kadınlarla empati kurmaya başladığını söyleyenler oldu. 13.oturumda mevcut modeller ışığında kadınların kendi diliyle ve düşüncesiyle var olmasından keyif almaya başladığını söyleyenler oldu. Aynı oturumda siyaset kirli olsa da haklarımızı yine siyasetle alabiliriz, bir de iletişim çok önemli diyen bir kadın oldu. Yine aynı oturumda kadının kadını yaratma bilinci ile yok etme bilinci arasındaki farkı gördüm, kadın dayanışmasını önemsiyorum diyen bir kadın oldu. Birlik v beraberlik bilincinin tadını aldım diyen oldu.

 

Feminizm hakkındaki görüşler ve örgütlülük konusundaki duruşlarda farklılaşma

5.oturumda kadın örgütlerinde çalışmak istediğini söyleyen bir kadın oldu. 13.oturumda kadın örgütlerinde daha çok olmam gerektiğini düşünmeye başladım diyen bir kadın oldu. 14.oturumda feminizm hakkında ne kadar gereksiz ön yargı varmış toplumda onu fark ettim diyen kadınlar olduğu gibi feminizmi daha iyi tanıdım, kadına dair konuları ele alıyormuş diyen oldu. İdeoloji, dil, din, ırk, sınıf farkıyla kadınları bölmeksizin hak savunuculuğu yapılması gerçekten çok güzel diyen oldu. 15. ve 16. oturumlarda bizim de yapabileceğimiz şeyler varmış, diyenler oldu.

Yazar: kibele